AYNA CUNDA

cunda

Etiket: enginar yemekleri

Enginar Mücveri ”40 Enginar 20. Gün”

Bugünün enginarı, enginarlarımızın ”annesi” Özen Hanım’dan. Daha önce bahsettiğim, ilaçsız, gerçek Cunda enginarını tüm bir kış emek vererek yaşatan Özen Kesebir ve Hüseyin Kesebir çifti. İşlerini ne kadar çok sevdiklerini onlara bakınca yüzlerindeki mutluluk ve huzurdan anlayabiliyorsunuz. Cunda’da herkesin bir restoran açtığı şu günlerde alternatif bir iş yapmanın zorluğunu yaşıyorlardır elbette ama iyi ki varlar. İyi ki o güzel enginarları, domatesleri, zeytinleri ve daha bir çok şeyi yetiştiriyorlar ve Cunda’ya güzellik katıyorlar.

Gelelim Özen Hanım’ın enginar mücverine. Enginarlar önce hafif yumuşayıncaya kadar haşlanıyor, ince ince doğranıyor. Bir kaba un, taze soğan, taze nane biraz da bira koyuluyor. Enginarla birlikte bir bulamaç yapılarak kızartılıyor. Bu mücverin yumurtasız olması da ayrı bir hafiflik ve lezzet katıyor. Özen Hanım yaptı, biz yedik, çok da beğendik. Ellerine sağlık!

Çağlalı Enginar ”40 Enginar 19. Gün”

Cunda’da nefis bir bahar var. Her yer çiçek, hava çok net, tertemiz, belki de en güzel günlerini yaşıyoruz yılın. Doğanın en mucizevi zamanı, her yerden başka güzellik fışkırıyor. Bu durum tabii sebzelere meyvelere de yansıyor. Bu hafta pazardan aldığımız çağlalar çok güzeldi. Çıtır çıtır, ekşi ve lezzetli. Enginarlar deseniz onlar zaten bambaşka. On dokuz gündür her gün enginar pişiriyoruz, artık sıkılmamız lazım, ama yok sıkılınmıyor. Kokusunu duyduğumuz an keyfimiz yerine geliyor.

Bugünün enginarı çağlalı! Geçen yıllarda bu mevsimde çağlayı kendi başına zeytinyağlı pişirirdik, bu yıl konumuza uygun olarak enginarlı yapalım dedik. İyi ki de demişiz, çok güzel oldu!

Önce çağlalar haşlandı, yumuşayıncaya kadar, biraz tuzla. Özen Hanımla, Hüseyin Beyin adeta Antik Yunan resimlerinden  fırlayıp günümüze gelmiş  enginarları, her sabah olduğu gibi ayıklandı, kararmasınlar diye limonlu ve bir kaşık unlu suyun içine atıldı. Haşlanan çağlalar  ve enginarların süt sapları biraz soğan ve bol Ayvalık zeytinyağıyla sotelendi. Bir tencereye enginarların çanakları dizildi, içlerine çağlalı karışım doldurulu.  Biraz su ve yine elbette bol Ayvalık zeytinyağıyla pişirilmeye bırakıldı.

Enginar Çorbası ”kırk enginar 3. gün”

Bugün ”kırk enginarın” üçüncü günü. Üçüncü gün için annemin özel tariflerinden enginarlı çorbayı yapmaya karar verdik. Konsantre bir tat gerçekten. Çünkü enginarın sütlü, yoğun, tatlı, ekşi ve daha sayamadığım tüm lezzet sıfatlarını ortaya çıkarıyor. Annem yaptı diye değil, gerçekten çok güzel oluyor.

Önce enginarları ayıklanıp tencereye koyuyoruz, üzerine de daha önceden yapraklardan kaynatıp, elde ettiğimiz enginar suyunu ilave ediyoruz. Enginarlar yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. İçerisine bir bağ doğranmamış dere otu koyup biraz daha pişiriyoruz. En son kıvam vermek için biraz un ve biraz krema koyuyoruz. İşte bu kadar!

”Kırk Enginar” 2. gün

”Enginarın yararları çoktur, antioksidandır, karaciğerin kendini yenilemesine yardımcı olur, A ve C vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir, manganez ve fosfor mineralleri açısından zengindir. Bir de yılda 40 enginarın mucizevi olarak karaciğeri tamamen yenilerdiği söylenir.”

Biz de tam da enginar mevsiminde, kırk gün boyunca her gün bir enginar yemeği yapmaya karar verdik Ayna’da. İkinci gün için de ”enginarlı pilavı” seçtik. Kadriye yine kocaman bir sepet enginar temizledi sabah. Körpe yaprakları atmadık kaynattık suyunu pilav için sakladık. Ayıklanan enginarları, sakladığımız suyu ve Ayvalık zeytinyağını bir pilav tenceresine koyduk, enginarlar hafif yumuşayıncaya kadar pişirdik, sonra üzerine pirinci ilave ettik. Bir bağ dereotu doğranmadan tencerenin en üstüne koyduk, öylece pişirdik. Sonuç İşte…