Köy Tavuklu Pilav
Zeki bir süredir Pateriça’daki çiftliğinde özgür tavuklar besliyor. Özgür tavuk ne demek? Belli bir alanda serbestçe dolaşabilen, yeşilliklerden yiyebilen, oynayan, yavaş ve gerektiği gibi gelişen yani ”doğal, doğasına uygun” yaşayan tavuk demek. Her ne kadar sonu, o hüzünlü şarkıdaki gibi ”çilli de horozumun suyuna da pilav pişirmişler” olsa da en azından yaşadığı hayat tam anlamıyla ”gerçek”!
Önce tavuğu bir kaç top karabiber, bir demet maydonoz sapı, bir bütün soğan ve biraz tuzla düdüklü tencerede haşladık. Tavuk doğal olduğu için oldukça uzun bir pişirme süresi var ama yeterli zaman geçip de tencerenin kapağını açtığınızda bir anda ortalığı saran tavuk kokusu her şeyin özeti. Unuttuğumuz, başka bir yüzyıldanmış gibi gelen bir koku. Sonra zaten her şey çok basit. Elinizde mükemmel bir malzeme var, enfes bir tavuk suyu. Bildiğiniz gibi ıslanmış pirinçler, önce az zeytinyağda kavruluyor ve üzerine tavuk suyu eklenip, pilav pişirilmeye bırakılıyor. Didiklenen tavuk parçaları yine ve tabii ki Ayvalık zeytinyağında nar gibi kızartılıyor, demlenen pilavın üzerine koyulup servis ediliyor. Basit ama gerçek!